Yukarıda da belirttiğimiz gibi size uygun alet ve cihazları seçerken teknenizi hangi sularda ne şekilde kullanacağınıza göre karar vermelisiniz. Eğer iç denizde yakındaki adalara ve koylara gidiyorsanız başka, açık denizlere doğru yelken açacak ve hatta kendi başınıza dünya turu yapacaksanız başka seçimleriniz olmalı.
VHF mesafeleri dışında açık deniz seyirleri yapan tekneler için olmazsa olmaz ve zorunlu bir cihazdır. Otomatik ve manuel çalışan modelleri bulunan EPIRB’in manuel olanları daha çok küçük gezi tekneleri için uygundur.
EPIRB’den gelen uyarıların kayıt altına alınması ve izlenmesi zorunludur. Cihaz tehlike durumunda tekneyi ter ettiğinizde veya yardım istemek için haberleşme cihazları yeterli değilse, kaptanın talimatı ile teknede de kullanılır. EPIRB, yardıma ihtiyacı olan gemi veya teknenin GPS pozisyonu ile kimliğini, uydular aracılığı ile MRCC’ye (MRCC=Maritime Rescue Coordination Center/Deniz Kurtarma Koordinasyon Merkezi) iletir. MRCC, veritabanından EPIRB’in ait olduğu ülkeyi ve tekneyi bulur, kiminle temas kurulacağını koordine eder ve o bölgeye en yakın arama kurtarma birimini harekete geçirir.
Cihazı aldığınız firma, EPIRB’i sahibine teslim etmeden önce programlar ve cihaza ülke koduyla bir kimlik tanımı yapar. Ülke kodu tanımlanmış bir EPIRB cihazı ile ilgili bilgiler artık o ülkenin sorumluluğu altına girer. Yabancı bayraklı tekneler de EPIRB cihazını bayrak ülkesine tanıtmak zorundadır.
Umarız hiçbir zaman kullanmak durumda kalmayacağınız EPIRB’inizi, acil durumda ulaşılması kolay bir noktaya koymalı, kullanma talimatını da cihazın yanına kolay okunur biçimde monte etmelisiniz. Çünkü sürekli kullanmadığımız aletleri nasıl çalıştıracağımızı unutabiliriz. Ayrıca size bir şey olursa teknedeki diğer kişilerin de cihazı kullanabilmesi gerekir.
EPIRB kuru ve manyetik uyarıcı/pusula cihazından 1 metre, radardan ve radar anteninden en az 2 metre uzağa yerleştirilmelidir.
VHF frekansı ile çalışan bu sistem sayesinde chart plotter’ınız üzerinden yakınınızdaki gemileri, balıkçı teknelerini vs. yani kısacası bu sistemi kullanan tüm tekneleri görebilirsiniz. VHF telsiz frekansından ve sinyallerinden veri alışverişi yapan bu sistem, tüm ticari araçlar için zorunlu, gezi tekneleri için zorunlu değildir. Bu cihaz sayesinde AIS’i olmayan gezi tekneleri hariç bütün deniz araçlarını görebilir, özellikle de görüşün çok kısıtlı olduğu durumlarda açık denizde güvenli seyir yaparsınız. Ayrıca deniz fenerlerinin de belli bir AIS kodu vardır ve haritalarda görüntülenebilirler. AIS ile rahatlıkla 20-25 deniz miline kadar yayın yapılabilir ve cihaz çatışma ihtimalinde sizi uyarır.
Bir kaza durumunda ister teknede çalıştırabileceğiniz ister can salına binerken yanınıza alabileceğiniz SART, civarda bulunan gemi, helikopter ve uçakların radarlarına iz bırakıcı sinyal göndererek bulunmayı kolaylaştırır. Elle devreye alınan SART cihazını ne kadar yukarda tutabilirseniz -örneğin can salının tavanına asarsanız- dalgaların etkisinden o derece korursunuz. Cihaz devreye alındıktan sonra beklemeye geçer, bir geminin radar sinyalini almasıyla yayın yapmaya başlar.
12 metreden küçük gezi teknelerinde zorunlu olmamasına rağmen, eğer bir mil içinde gezinen bir sandal değilseniz mutlaka tüm teknelerde bulunmalıdır. Telsiz, marina giriş çıkışlarında, boğaz geçişlerinde, diğer deniz araçları ile iletişimde ve acil durumlarda kullanılır. Teknede sabit telsizin yanı sıra yedek olarak bir de el telsizi bulundurulmalıdır.
Acil durumda Kanal 16’dan yapacağınız PANPAN veya MAYDAY çağrısına ek olarak telsizinizin DSC tuşunu da devreye almalısınız. DSC tehlike mesajını, konuşmaya gerek kalmadan diğer tekne ve kara istasyonlarına otomatik olarakiletir. Çağrının alınması için aynı kanalda olunması gerekmemesi de DSC tuşunun avantajları arasındadır. Ancak GPS’inizin telsize bağlı olduğunu ve koordinatların telsiz üzerinden okunduğuna emin olmalısınız. Aksi takdirde telsizeGPS koordinatlarınızı girmeniz gerekir.
GPS, çok gerekli bir seyir yardımcısı olmakla birlikte hayat kurtarıcıdır aynı zamanda.Hava koşulları ne olursa olsun, hangi saat diliminde ve zamanında olursa kolalım bulunduğumuz yeri gösterir. Ve bu konum bilgisi, acil durumlarda yardım isterken en çok işimize yarayacak bilgidir.
Teknede bir kenara atılmış şarjı bitik bir telefonun hiçbir işe yaramayacağını siz de takdir edersiniz. Acil durum çağrınızı VHF’den yapmış olsanız dahi telefonla yakınlarınız arayıp durumu ve konumu bildirmeniz, onların da sahil güvenliği bilgilendirmesine yardımı olacaktır. Dolayısıyla cep telefonunuzu her zaman şarjlı tutmalısınız. Acil yardım numaralarını da önceden telefonunuza kaydetmeniz de ayrıca faydalı olacaktır.
Not: Kendi deneyimlerinize istinaden listeyi siz de uzatabilirsiniz.